İklim değişikliği, günümüzün en büyük jeopolitik, ekonomik ve sosyal sorunlarından biri haline gelmiştir. Ülkeler, bu global sorunla mücadele için çeşitli düzenlemelere ve yasalar oluşturarak çevre koruma politikalarını güçlendirmekte. Türkiye de bu çerçevede önemli bir adım atarak, İklim Kanunu'nu kabul etti. Peki, İklim Kanunu nedir ve maddeleri nelerdir? Bu haberimizde, Türkiye'nin iklim politikalarını şekillendirecek bu kanunun detaylarını inceleyeceğiz.
Türkiye'nin İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadelede atılması gereken adımları belirleyen ve ülkenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için bir yol haritası sunan kapsamlı bir yasal düzenlemedir. 2021 yılında kabul edilen bu kanun, iklim değişikliği konusunda stratejik bir çerçeve oluşturmayı hedeflemektedir. İklim Kanunu, ulusal düzeyde emisyon azaltma hedefleri, yerel yönetimlerin rolü, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gibi birçok konuda hükümetin adımlarını düzenlemektedir.
Kanunun temel amacı, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması’na taraf olmasıyla birlikte, bu anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmesidir. Anlaşma doğrultusunda, ülke 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %21 oranında azaltmayı hedeflemektedir. İklim Kanunu, bu hedefe ulaşabilmek için gerekli hukuki çerçeveyi sağlamakta ve devletin iklim politikalarının koordine edilmesine olanak tanımaktadır.
İklim Kanunu, birçok farklı madde ve ilke içermektedir. Bu maddeler, iklim değişikliği ile mücadelede devletin, özel sektörün ve bireylerin sorumluluklarını net bir şekilde tanımlamaktadır. İlk olarak, kanunun temel ilkelerinden biri sürdürülebilirliktir. Bu ilke, çevresel, ekonomik ve sosyal açıdan dengeli bir kalkınmayı hedeflemektedir. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadelede adalet ve eşitlik ilkeleri de ön plandadır.
Kanunun maddeleri arasında yer alan önemli noktalar şunlardır:
İklim Kanunu, sadece devletin değil aynı zamanda sanayi, tarım, enerji ve ulaşım gibi birçok sektörde oyuncuların da sorumluluk almasını gerektirmektedir. Bu durum, iklim değişikliği ile mücadelede toplumsal bir sahiplenme oluşturmayı amaçlamaktadır. Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin artırılması, toplumun tüm kesimlerinin iklim değişikliği konusunu sahiplenmesine yardımcı olacaktır.
Ayrıca, İklim Kanunu'nun kabulü ile Türkiye, uluslararası platformlarda iklim değişikliği ile mücadelesini daha güçlü bir şekilde savunabilecektir. Paris İklim Anlaşması çerçevesinde taahhüt edilen emisyon azaltım hedeflerine ulaşması, ülkenin iklim diplomasi açısından da elini güçlendirecek ve yeşil yatırımların teşvik edilmesine olanak tanıyacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye'nin İklim Kanunu, iklim değişikliği ile mücadelede attığı kritik bir adımdır. Sürdürülebilir bir gelecek için atılan bu adım, yalnızca çevresel faktörleri değil, ekonomik ve sosyal boyutları da göz önünde bulundurmakta ve ulusal düzeyde bir değişim yaratmayı hedeflemektedir. İklim Kanunu'nun hayata geçirilmesi, Türkiye'nin iklim politikalarını dönüşüme uğratacak ve gelecek nesillerin yaşanabilir bir dünya için mücadele etme fırsatını artıracaktır.