ABD'nin eski başkanı Donald Trump’ın uyguladığı gümrük vergileri, dünya genelindeki ticaret dengelerini değiştirmeye devam ediyor. Özellikle teknoloji sektöründe meydana gelen bu değişim, birçok büyük firmanın üretim stratejilerini gözden geçirmelerine sebep oldu. Son olarak, önde gelen bir teknoloji devi, artan maliyetler ve rekabetçi baskılar sonucunda üretim merkezini Hindistan'a taşımaya karar verdi. Bu karar, hem firmanın uluslararası piyasalardaki konumunu güçlendirmek hem de maliyet etkinliğini artırmak amacıyla atılmış bir adım olarak değerlendiriliyor.
Donald Trump döneminde uygulanan gümrük tarifeleri, özellikle Çin’den yapılan ithalatı hedef alarak, birçok teknoloji şirketinin tedarik zincirlerini sorgulamasına neden oldu. Uygulanan yüksek gümrük vergileri, şirketleri alternatif pazarlar arayışına yönlendirdi. %25’lik gümrük vergileri, sadece maliyetleri arttırmakla kalmayıp, aynı zamanda piyasalarda fiyat artışlarına da sebep oldu. Bu durum, birçok teknoloji devinin karlılık hedeflerini zorlaştırarak, üretim üyelerinin ve yöneticilerinin stratejik kararlar almaya zorladı.
Birçok teknoloji şirketi, düşük iş gücü maliyetleri ve büyüyen bir iç pazar sunan Hindistan gibi ülkelerde üretim yapmak için yatırımlarını yönlendirmeye başladı. Örneğin, bu büyük teknoloji devinin Hindistan’a taşınma kararı , yalnızca üretim maliyetlerini düşürmekle kalmayacak, aynı zamanda Hindistan’ın hızla büyüyen teknolojik ekosistemine daha fazla entegre olmalarını sağlayacaktır. Hindistan, uygun iş gücü, geniş bir yetenek havuzu ve devletin sunduğu teşvikler ile teknoloji firmaları için cazip bir destinasyon haline gelmiştir.
Hindistan'a taşınmayı seçen teknoloji devinin, burada karşılaşacağı yeni fırsatlar ve zorluklar mevcut. Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya ülkeleri ile kıyaslandığında, Hindistan hala iş gücü maliyetleri açısından cazip bir yer olmayı sürdürüyor. Üstelik, Hindistan hükümeti, yerli üretimi teşvik eden çeşitli politikalar ve vergi indirimleri ile yatırımcıları kendine çekmeyi hedefliyor. Ancak, altyapı sorunları, bürokrasi ve yerel pazardaki rekabet gibi bazı zorluklar da söz konusu. Teknoloji devleri, bu tür engelleri aşabilmek için yerel iş ortakları ile stratejik işbirlikleri kurarak yerel piyasada daha etkin olmayı planlıyorlar.
Sonuç olarak, Trump’ın gümrük vergileri, yalnızca ABD’de değil, dünya genelindeki ticaret dinamiklerini değiştirmiştir. Hindistan gibi ülkelerdeki üretim kaymaları, global tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesine olanak tanıyor. Bu durum, hem yerel ekonomiler için yeni fırsatlar yaratmakta, hem de global teknoloji devleri için daha sürdürülebilir bir iş modeli geliştirmeye zemin hazırlamaktadır. Kısa vadede bazı zorluklar ve belirsizlikler bulunsa da, uzun vadede bu değişimlerin teknoloji sektörü üzerinde olumlu etkiler yaratması bekleniyor.