Son yıllarda Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olarak bilinen hamsinin avında yaşanan ciddi azalma, balıkçıları büyük bir çıkmaza soktu. Geçtiğimiz hafta itibarıyla, Karadeniz'deki hamsi stoklarında kaydedilen düşüşle birlikte, birçok balıkçı teknesi sezonu erken kapatma kararı aldı. Bu durum, hem balıkçıların gelirlerini tehdit ediyor hem de hamsinin sofralarda yer bulma olasılığını azaltıyor. Hamsi avı sezonunun beklenenin çok altında geçmesi, özellikle de hamsi tüketimi yüksek olan şehirlerde marketlerin fiyat politikalarını da etkileyebilir.
Karadeniz’in bereketli sularında geçmişte bolca bulunan hamsi, son yıllarda iklim değişikliği, aşırı avlanma ve deniz kirliliği gibi faktörlerden olumsuz etkilenmeye başladı. Bu yıl av sezonunu açan balıkçılar, umutla denize açılmalarına rağmen, hedefledikleri hamsi miktarına ulaşamadı. Avlanan hamsi miktarının, önceki yıllara göre yarı yarıya düştüğü gözlemleniyor. Balıkçı esnafı, çetin geçen kış şartları ve dalga yükseklikleri gibi nedenlerle de hamsi bulmanın zorlaştığını belirtiyor. Balıkçıların gözlemlerine göre, bu yıl hamsi sürülerinin çok daha derin sularda kalması ve yeterince avlanamaması, denizlerin sağladığı doğal kaynakların azalmasına dair kaygıları artırıyor.
Hamsi avında yaşanan azalma, sadece balıkçıları değil, aynı zamanda tüketicileri de olumsuz etkiliyor. Hamsi, hem ekonomik bir besin kaynağı olması nedeniyle geniş kesimlerin tercih ettiği bir gıda maddesi hem de birçok farklı tarifte kullanılabilen vazgeçilmez bir malzeme. Marketteki fiyatların artış göstermesi ise restoran ve ev yemeklerinde hamsi tüketimini olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Hamsinin son yıllarda yükselen fiyatları, onu daha az tercih edilen bir gıda haline getirebilir. Açıkgözlü tüketiciler, bu sezon hamsinin zammı ile karşılaşabileceklerini düşünmeye başladılar bile. Sadece fiyatlar değil, hamsinin kalitesi de sorgulanıyor. Şu anda, market raflarında yer alan hamsilerin çoğu derin sulardan avlanan ve kısa vadede tazeliği sorgulanan ürünler olarak öne çıkıyor.
Uzmanlar, hamsi avındaki bu düşüşün geçici mi yoksa kalıcı mı olduğuna dair değerlendirmelerde bulunuyor. Denizdeki biyoçeşitliliği koruma çabaları, iklim değişikliği ile mücadele stratejileri ve sürdürülebilir avlanma yöntemleri gibi konular üzerinde durulması gerektiğini vurguluyorlar. Sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarının hayata geçirilmesi, hem deniz ekosisteminin sağlığını korumak hem de balıkçılık sektörünün geleceği için kritik bir önem taşıyor.
Bütün bu gelişmeler ışığında, gelecekte hamsi avında ne gibi değişikliklerin olacağı merak konusu. Balıkçıların, devletin de desteği ile hamsi avındaki bu durumu aşmak için harekete geçmesi gerektiği açık. İleriye dönük planlamalar yapılmazsa, bu değerli kaynaklarının hızla tükenmesi riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Gerekli önlemlerin biran önce alınması, hem sağlıklı bir deniz ekosistemi hem de dengeli bir gıda kaynağı sağlamak açısından kritik önem taşıyor. Balıkseverler bu durumu yakından takip ediyor ve en kısa sürede hamsinin tezgahlarda ve sofralarda yeniden yer almasını bekliyor.