Ünlü yönetmen, annesinin ölümünden sonra duygusal bir açıklama yaparak onun ülkesine ve sinemaya olan derin bağlılığını dile getirdi. Annesinin hayatı boyunca sanata ve sinemaya büyük bir tutku ile yaklaştığını, ülkesini her koşulda sevdiğini vurgulayan yönetmen, "Annem koşulsuzca ülkesini ve sinemayı sevdi, hayatı boyunca bu iki şeye adandı" dedi. Annesinin, kariyeri boyunca toplumsal mesajlar veren filmler yaparak sinema dünyasında iz bıraktığını belirten yönetmen, onun yalnızca bir anne değil, aynı zamanda ilham kaynağı olduğunu ifade etti.
Annesinin genç yaşlardan itibaren sinemaya olan ilgisi, onun hayatının merkezine sanatı yerleştirmesine neden oldu. Ülkesi için yaptığı çalışmalarda da bu sevgi hep ön planda oldu. Hem sinema hem de ülke sevgisi, onu toplumsal sorumluluklar üstlenmeye yönlendirdi. Özellikle kadın hakları, adalet ve eşitlik gibi konulara duyarlılığıyla tanınan anne, eserlerinde bu temaları işleyerek geniş kitlelere ulaşmayı başardı.
Sinemaya Adanmış Bir Hayat
Yönetmenin annesi, sinemanın yalnızca bir sanat değil, aynı zamanda bir ifade aracı olduğunu savundu. Çektiği filmler ve senaryolar, ülkesindeki toplumsal meseleleri dile getirmek için bir platform haline geldi. Sinema camiasında da bu duruşuyla saygı gören anne, kariyeri boyunca birçok ödül kazandı ve ülkesine olan sevgisini işlerine yansıtarak fark yarattı. Yönetmen, "Annem her zaman sinemayı bir araç olarak gördü, topluma hizmet etmenin ve bilinç uyandırmanın bir yolu olarak" diyerek onun vizyonunu anlattı.
Ülkesine Olan Sevgisi
Annesinin ülkesine olan sevgisi, sadece filmlerinde değil, günlük yaşamında da belirgin bir şekilde hissediliyordu. Yönetmen, annesinin her zaman ülkesinin kültürel ve toplumsal değerlerine sahip çıktığını ve bu değerleri yaymaya çalıştığını ifade etti. "Annem, ülkesine olan sevgisini her şeyin önüne koyardı. Sinema onun için bir tutku olduğu kadar, ülkesine hizmet etmenin bir yoluydu" diyerek onun bu derin bağlılığını paylaştı.
Annesinin kaybı, ailesi ve sinema camiası için büyük bir kayıp olarak görülüyor. Yönetmen, bu mirası yaşatmaya devam edeceğini ve annesinin ülkesi ve sinema için yaptığı katkıları gelecek nesillere aktarmaya kararlı olduğunu belirtti. Annesinin hayatını ve sanatını anlatan bir biyografi projesi üzerinde çalıştığını da açıkladı.