Yüzyılı geride bırakan doktorların tecrübeleri, sağlık alanında birçok insana ilham vermektedir. Tıbbın sözcüğüyle yüreklerdeki umut ışığı olan bu doktorlardan biri de, tam 100 yaşına basan Dr. Mehmet Öztürk. Sahip olduğu bilgi ve deneyimle uzman isimler arasında yer alan Dr. Öztürk, uzun yaşamın sırlarını gün yüzüne çıkaran 7 altın kuralını paylaştı. Bu kuralar, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek ve yılmadan hayatı dolu dolu yaşamak isteyen herkes için dikkat çekici ipuçları sunuyor. İşte, 100 yaşındaki doktorun önerileri:
Dr. Öztürk, sağlıklı bir yaşamın temelinde düzenli ve dengeli beslenmenin yattığını vurguluyor. Her bireyin sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için günlük diyetinde sebze, meyve, tam tahıllar, protein kaynakları ve sağlıklı yağlara yer vermesi gerektiğini belirtiyor. İşlenmiş gıdaların, şekerli içeceklerin ve aşırı tuzlu yiyeceklerin tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurgulayan doktor, doğal besinlerin önemini de her fırsatta dile getiriyor. Ayrıca, yeterince su içmenin ve alkol tüketiminin minimizasyonunun da sağlık açısından kritik öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Yaşının ilerlemesine rağmen hala aktif bir yaşam süren Dr. Öztürk, fiziksel aktivitenin uzun yaşam üzerindeki olumlu etkilerini tartışmasız bir şekilde deneyimlemiş biri. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik aktivite yapmanın insan sağlığına olan katkılarını sıralıyor. Yürüyüş, yüzme veya hafif koşu gibi basit aktiviteler dahi günlük yaşam içerisinde düzenli olarak yapılması gereken fiziksel aktiviteler arasında yer alıyor. Ayrıca, bu aktivitelerin sosyal hayata entegre edilmesinin de motivasyonu artıracağını belirtmekte fayda var.
Dr. Öztürk'ün önerdiği bu kurallar, yalnızca beden sağlığına değil, ruh sağlığına da katkı sağlıyor. Özellikle yaşın ilerlemesiyle birlikte birçok insanın motivasyonunu kaybetmesi oldukça yaygın bir durum. Bu noktada, fiziksel aktivitelerin sosyal çevre ile birlikte yapılmasının, ruhsal dayanıklılığı artırıcı bir etki yarattığını da vurgulamakta. 100 yaşındaki doktor, aktif bir yaşamın, yalnızca fiziksel sağlığı değil, mental sağlığı da koruma altına aldığını belirtiyor.
Uzun yaşamın sırlarından bir diğerinin zihinsel egzersizler olduğuna dikkat çeken Dr. Öztürk, beynin sürekli aktif tutulması gerektiğini ifade ediyor. Bu bağlamda, kitap okumak, bulmaca çözmek, yeni diller öğrenmek gibi faaliyetlerin beyin fonksiyonlarını desteklediğini ve yaşın ilerlemesiyle birlikte zihinsel yeteneklerin kaybolmaması için büyük önem taşıdığını belirtiyor. Zihinsel egzersizlerle beraber sosyal etkinliklere katılmanın da beyin sağlığını olumlu yönde etkilediği ortaya koyulmuş. Çeşitli topluluk etkinliklerine katılmak, insanlarla etkileşim kurmak ve yeni bilgiler öğrenmek, hayatın her aşamasında gerek zihinsel gerekse duygusal sağlığı destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor.
Dr. Öztürk, sağlık kontrolü yaptırmanın önemini sıkça vurguluyor. Yaş ilerledikçe düzenli sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabileceğini belirtiyor. Yıllık sağlık taramaları, tansiyon, kolesterol seviyeleri, kan şekeri düzeyleri gibi temel sağlık göstergelerinin izlenmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu kontroller, erken teşhis için büyük bir fırsat sunmakta ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilmenin anahtarı durumundadır. Uzun yaşamın sırrı, sadece sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile değil, aynı zamanda düzenli doktor kontrolleri sayesinde elde edilebilir.
Uzman doktor, stresin insan sağlığı üzerindeki etkilerini sık sık dile getiriyor ve stres yönetiminin önemini vurguluyor. Günümüzde birçok birey, iş yaşamı ve günlük sorumluluklardan dolayı strese maruz kalmakta. Dr. Öztürk, stresin azaltılabileceği birkaç yöntem öneriyor. Meditasyon, yoga, doğa yürüyüşleri, derin nefes egzersizleri gibi tekniklerle ruhsal dinginlik sağlanabileceğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, hobiler edinmenin ve sevdiklerinizle zaman geçirmenin de stres seviyelerini düşüreceğini vurguluyor.
Doktor Öztürk’ün ikinci bir yaşam felsefesi ise “bugünü yaşamak” üzerine kurulu. Yani insanlar, gelecek kaygıları ve geçmişin yüklerinden kurtularak, mevcut anı değerlendirmelidir. Bu sayede ruhsal olarak huzurlu ve sakin bir yaşam sürmek mümkündür.
İyi bir uyku kalitesinin sağlık üzerindeki etkilerini asla göz ardı edemeyeceğimizi belirten Dr. Öztürk, uyku düzeninin uzun yaşamda büyük bir rol oynadığını ifade ediyor. Her bireyin yaşına göre belirli bir uyku ihtiyacı bulunmakta. Yetişkinler için günde 7-9 saat uyku önerilmektedir. Uykusuzluk sorunları, genel zindeliği ve dikkati etkileyebilirken, düzenli ve kaliteli bir uyku, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Dr. Öztürk, yatmadan önce ekran sürelerinin azaltılmasının ve uyku ortamının daha konforlu hale getirilmesinin uyku kalitesini artırabileceğini belirtiyor.